Türkiye'nin Hububat ve Bakliyat İhracatında Yüzde 4,5'lik Heyecan Verici Artış!

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından sağlanan verilere göre, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve bunlara bağlı ürünler sektörü, son altı ayda toplamda 214 ülke ve serbest bölgeye 5 milyon 997 bin 318 ton ürün ihraç ederek 6 milyar 94 milyon 668 bin dolarlık bir kazanç elde etti. Geçen yılın ocak-haziran döneminde bu sektörün ihracatı 5 milyar 830 milyon 100 bin dolar seviyesindeyken, bu yıl aynı dönemde yüzde 4,5 oranında bir artış göstermiştir.

ÇİKOLATA VE KAKAO ÜRÜNLERİ LİDER KONUMDA

İhraç edilen ürünler arasında liderliği 618 milyon 288 bin dolarla çikolata ve kakao içeren ürünler almakta. Bu ürünleri, 552 milyon 960 bin dolarla ayçiçek tohumu ve 467 milyon 905 bin dolarla tatlı, bisküvi ve gofretler izledi.

İhracatın en büyük kısmı, 2 milyar 5 milyon 904 bin dolarla Orta Doğu ülkelerine yapılırken, Afrika 1 milyar 452 milyon 930 bin dolar değeriyle ikinci sırada yer aldı. Avrupa ülkeleri ise 857 milyon 424 bin dolarla üçüncü oldu. En fazla ihracat gerçekleştirilen ülke ise 921 milyon 959 bin dolarla Irak oldu. Bunu, 417 milyon 180 bin dolarla Amerika ve 307 milyon 178 bin dolarla Suriye takip etti. Geçen yılın aynı dönemine göre, ABD’ye yapılan ihracat yüzde 32,1, Suriye’ye ise yüzde 22,3 oranında artış göstermiştir.

DÜNYA BUĞDAY ÜRETİMİNDE REKOR BEKLENİYOR

TİM Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, AA muhabirine sektör ihracatındaki artış hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Yeni sezonda dünya genelinde buğday üretiminin 808,5 milyon ton ile rekor seviyeye ulaşması bekleniyor. Ayrıca bazı ülkelerde stokların azalacağı öngörülmektedir. Tiryakioğlu, bahar aylarındaki don olaylarının etkisinin sürdüğüne dikkat çekerek, mayıs ayındaki yağışların bazı bölgelerde verim artışına katkı sağladığını, yine de kıraç alanlarda kayıplar nedeniyle buğdayda yaklaşık yüzde 15, arpada ise yüzde 25 oranında bir rekolte düşüşü öngördüklerini belirtti. Bu yıl buğday ithalatında herhangi bir sınırlamanın olmamasını, arz güvenliğini sağlamak adına önemli bir tarımsal politika refleksi olarak değerlendirdiklerini ifade etti. Bununla birlikte, ithalat artışlarının iç piyasadaki üretici maliyetleri ve karlılık dengesi açısından dikkatlice yönetilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.